Saat 06.30’da Bornova’daki hareket noktamızda şehir içi servislerimizle gelen siz değerli konuklarımızı aldıktan sonra hareket ediyoruz. Yolda vereceğimiz esktra kahvaltı molası sonrasında, Balıkesir, Bursa, Kocaeli, Düzce, Konuralp üzerinden Akçakoca’ya ulaşıyor ve “Karadeniz’e Merhaba!” diyoruz. Öğle yemeği için mola veriyor ve ardından Düzce’nin bu şirin ilçesi; bir zamanlar Parlak Kayalar Şehri olarak anılan Akçakoca’yı gezmeye başlıyoruz. Cenevizlilerden kalan Kale’yi, Dilek Kuyusu ’nu Ergün SUBAŞI’nın estetik ve özgün eseri; Akçakoca Merkez Camii’ni ziyaret ediyoruz. Akçakoca’nın Osman Gazi, Konuralp ve Akçakoca’ya olan vefa borcunu ödediği heykel grubunu, Tarihi Akçakoca Evleri ve Sokakları’nı görüntüledikten sonra fındık bahçelerinin ve ormanın eşliğinde Karadeniz Ereğli’ye doğru yolumuza devam ediyoruz. Demir Çelik Fabrikası ve Tersanesinin görkemi bizleri etkiliyor. Mavi bayraklı plajlarını, berrak ve temiz denizini bir de kaleden izliyoruz. Ardından Modern Mimari ile Selçuklu Mimarisini buluşturan Ereğli’de, Herkül’ün 3 başlı köpeği öldürdüğü ve ismini verdiği Cehennemağzı Mağarası’na gidiyoruz. Daha sonra Kurtuluş Savaşı’nda gösterdiği kahramanlıklarla tanıdığımız Gazi Alemdar Gemisi’nin maketini görüntülüyor, Uzun Mehmed ve Taş Kömürü’nün dünden bugüne uzanan geçmişinin Zonguldak’a yansımalarına şahitlik ediyoruz. Merkezde panoramik olarak yapacağımız şehir turunun ardından otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Bartın üzerinden Amasra‘ya doğru yolumuza devam ediyoruz. Anadolu’da başka örneği olmayan Kuşkayası Yol Anıtı’na çıkıyoruz. Ardından Bakacak Tepesi’ne ulaşıyor ve Fatih‘in ilk gördüğünde "Lala! Lala! Çeşm-i  Cihan (Dünyanın gözleri) bu mu ola?" dediği Amasra‘yı fotoğraflama şansı buluyoruz. Küçük Liman‘da Tarihi Roma Köprüsü‘nü ve Tavşan Adası‘nı gördükten sonra Amasra Kalesi‘ni geziyoruz. Ardından Büyük Liman ‘da kendimize balık ve salata ziyafeti çekmek ve Çekiciler Çarşısı’nı gezmek için serbest zaman alıyoruz. Daha sonra Amastris’in güzel şehrinden ayrılıp, Müzekent Safranbolu’ya doğru hareket ediyoruz. İmren Lokumları’nda izleyeceğimiz “Safranbolu Tanıtım Sunumu”nun ardından Safranbolu’yu gezmeye başlıyoruz. Cinci Hanı, Hamamı, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Güneş Saati, Akçasu Kanyonu‘nu görüp, tarihi Arasta‘da hediyelik eşya alış verişi için serbest zaman alıyoruz. UNESCO tarafından “Dünya Kültür Mirası Listesi’’ ne alınmış olan bu müze kentten ayrılmadan önce, son kez Hıdırlık Tepesinden kenti görüntülüyor ve Daday’a gidiyoruz. Konaklarını görüyor, sokaklarında kısa bir yürüyüş yapıyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama buradaki otelimizde.

Sabah kahvaltısının ardından milli mücadele yıllarında kahramanlıklarıyla adını tarihe yazdıran ilimiz Kastamonu‘ya doğru yola çıkıyoruz. Kastamonu’da; Saat kulesi, Şerife Bacı Anıtı ve tarihi Hükümet Konağını görüntüledikten sonra,  ölümsüzlüğün sembollerinden sarımsağı ile ünlü, adını ise bir sanat şaheseri olan köprüden alan Taşköprü ’ye doğru yola çıkıyoruz. Alacağımız kısa bir fotoğraf molasının ardından ülkemizin en kuzey uç noktasındaki ilimiz Sinop‘a gidiyoruz. Birçok diziye ve filme ev sahipliği yapmış, tarihte; Diyojen’ den Ahmet Muhip Dranas’a, Sebahattin Ali’ye ve birçok ünlünün hikayesine rastlayacağımız bu tarih ve coğrafya harikası şehri gezmeye “Tarihi Sinop Cezaevi” ile başlıyoruz. Ardından Sinop’un ünlü mantısını yemek için öğle yemeği molası veriyoruz. Sonrasında Sinop`un en yaygın el sanatlarından biri olan Gemi maketçiliği hakkında bilgi alıyor ve dileyen konuklarımızla Sinop Kalesi‘ne ait burca çıkıyoruz. Şehri ve güzel Karadenizi bir de buradan selamladıktan sonra aşağıya iniyor, Sinop’a veda ediyoruz. Bafra‘da Kızılırmak deltasını geçerek 19 Mayıs üzerinden Samsun‘a ulaşıyoruz. HeinrichKrippel’in 1932 yılında yaptığı ünlü Atatürk Heykeli’nin önünde kısa bir fotoğraf molası verdikten sonra Ordu’ya hareket ediyoruz. Yeşilırmak deltasında kurulan Çarşamba, Amazonlar diyarı Terme ve Yunus Emre’nin dizelerinde son durak dediği (Oney) Ünye üzerinden Ordu’ya ulaşıyoruz. Ordu‘da teleferikle yaklaşık 485 metre yükseklikteki Boztepe‘ye çıkıyoruz. Muhteşem sahili ve vadileri kuşbakışı seyredip, otelimize yerleşiyoruz.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, Giresun‘a hareket ediyoruz. Kirazın doğduğu yer, Fındığın başkenti Giresun’da şehir merkezinde mola veriyor ve fabrika satış mağazasında fındık alışverişi için serbest zaman alıyoruz. Ardından Trabzon’a hareket ediyoruz. Önce şehri tepeden gören Soğuksu semtine çıkıp, Atatürk Köşkü ‘nü ziyaret ediyor,  ardından Trabzon’a özgü gümüş işleme sanatı örneği olan “Kazaziye”  hakkında bilgi alıyor ve alışveriş için serbest zaman alıyoruz. Daha sonra yemek için Akçaabat’a gidiyoruz. Ünlü köftesini ve Laz böreğini yerinde yedikten sonra Yomra’da Çay Fabrikası’nı ziyaret ediyor, çayın öyküsünü dinliyoruz. Ardından Sürmene’de bıçak alışverişi için kısa bir mola veriyoruz. Daha sonra Çaykara üzerinden, 1090 m. yükseklikte etrafı tamamen çam ormanlarıyla kaplı vadinin tam ortasında bulunan Uzun Göl’e çıkıyoruz. Minibüslerle 1.Lustra – Karaster ya da 2.Haldizen ya da 3.Sarıkaya – Bladi – Yente (hava durumuna göre) gezisi yapıyoruz. Üst yayla gezisinden Uzungöl ’e dönüyor ve yapacağımız yürüyüşlerle bu doğa harikası yaylanın tadını çıkarıyoruz.  Akşam yemeği ve konaklama Uzungöl Yaylasındaki otelimizde.

Sabah kahvaltısını yayla tesisinde aldıktan sonra; Ardeşen, Arhavi sahil yolunu takip ederek Hopa üzerinden Çoruh Nehri kıyısındaki şirin yerleşim yerlerinden birisi olan Borçka’ya ulaşıyoruz. Keyifli süren yolculuk sonrası burada bizi bekleyen minibüslerle yeryüzünde bir cennet köşe olan Karagöl’e çıkıyor, göl etrafında yürüyüş yapıyoruz. Turun unutulmazları arasına imza atacak Karagöl’ü ziyaretimizin ardından Sarp Sınır Kapısı’na gidiyoruz. Kapıdaki geçiş işlemlerimizi tamamladıktan sonra Gürcistan’a geçiyoruz. İlk durağımız evli çiftlere de şans getirdiğine inanılan Saint Andrew Heykeli önünde Kısa bir fotoğraf molası aldıktan sonra, panoramik olarak göreceğimiz Gonio Sahilleri, ülkemiz topraklarında doğan Çoruh Nehri ve Gönye Kalesi’nin ardından Batum’a ulaşıyoruz. Daha sonra şehrin meydanlarını dolaşmaya başlıyoruz. Katedral’i, Şehir Parkı’nı, Medea Anıtı’nı, Tiyatro Meydanı’nı geziyoruz. Panoramik olarak görme fırsatı yakalayacağımız ters süt şişesi şeklinde yapılan (sütün saflığının temizliğinin dürüstlüğünün içine aktığının göstergesi) Adalet Binası’ndan, içine yerleştirilen öğelerin bile ters çevrildiği White Restaurant’a, masallar ülkesindeki şatoları andıran Otel ve Kamu Binaları’na kadar bizleri mimarisi ile büyüleyecek Batum’da alışveriş için kısa bir mola veriyoruz. Burada akşam yemeğimizi (extra) aldıktan sonra Batum’ un çok beğenilen ışıklı su gösterilerini izliyoruz. Bu zevkli gezimizin ardından ülkemize geri dönüyor ve 1350 Mt. Yükseklikteki Ayder Yaylası‘na çıkıp, buradaki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama Ayder Yaylası’ndaki otelimizde.

Sabah kahvaltısını yayla tesisinde aldıktan sonra Ayder’de Gelin Tülü Şelalesi’ni görüntülüyor ve ardından Hemşin, Hala, Polovit, Elevit ve Tunca dereleri ile beslenen ünlü Fırtına Deresi’ne gidiyoruz. Önce o doyumsuz güzelliği seyretmek için kısa bir mola veriyoruz. Molanın ardından yine minibüslerle medyada çıkan haberlerinden tanıdığımız Ortan Köyü’nü, evleriyle ünlü Yolkıyı Köyü’nü, bölgenin en eski taş köprülerinden birisi olan Çinçiva Köprüsü (Şenyuva Köprüsü) ‘nü görüyor ve Çamlıhemşin’den sonra Hala Deresi’ni takip ederek, yapacağımız kısa yürüyüşün ardından Gündoğdu’ya doğru yola çıkıyoruz. Ünlü Rize Bezi alışverişi için alacağımız serbest zamanın ardından, Rize şehir merkezinde alacağımız serbest zamanın ardından Sümela Manastırı‘na gidiyoruz. 1150 metre yükseklikte Altındere Milli Parkı sınırları içerisinde bulunan, halk arasında Meryem Ana Manastırı olarak ta bilinen bu şaheseri geziyor, Ardından Maçka’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra Giresun, Ordu yolunu takiben Samsun’a ulaşıyoruz. Bandırma Vapuru ve Arkeoloji Müzesi’ni ziyaret ettikten sonra, Tütün iskelesi’ ne doğru kısa bir yürüyüş yapıyor ve ardından Şehzadeler Şehri, elmasıyla ünlü Amasya‘ya doğru hareket ediyoruz. Yeşilırmak’ın iki yanında kurulmuş, milli mücadele yıllarında önemli olaylara ev sahipliği yapmış kentimizde ilk olarak Saraydüzü Kışla Binası’nı görerek Arkeoloji müzesi, Şehr-i Amasya, fikir-zikir ve şükür felsefesi üzerine kurulmuş olan II. Beyazıt Külliyesini ziyaret ediyoruz. Ardından kente can veren Yeşilırmak ve görevini tamamlasa da hala kente görsel anlamda hizmet veren vefalı değirmenlerin eşliğinde Şehzadeler Yolunda ilerliyoruz. Alçak Köprü, Helkıs Köprüsü, Kral Mezarları, Harşena Kalesi, Kızlar Sarayı ve Yalıboyu Evlerini görüyor, Şehzadeler Müzesini ziyaret ediyoruz. Ardından iç kale içerisinde ilerleyerek Saat Kulesine ulaşıyor ve son olarak Bimarhane’yi ziyaret ediyoruz. Ardından Amasya’daki otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.
(Dileyen konuklarımız Amasya’nın renkli gecelerini keşfe çıkabilirler.)

Sabah kahvaltısını otelimizde aldıktan sonra, Ferhat-Şirin efsanesine konu olan Ferhat Su Kanallarını görüyoruz. Kısa bir yolculukla ulaştığımız Çorum’da leblebi alışverişi için aldığımız molanın ardından; Ankara, Afyon, Uşak, yolunu izleyip, gerekli molalardan sonra İzmir’e ulaşıyoruz. Bir dahaki GENÇAY STAR organizasyonunda buluşmak dileğiyle ayrılıyoruz.